Felaket Kurtarma Planı Olmayan Şirketler İçin Büyük Tehdit: Veri Kaybı ve Finansal Zarar

İş dünyası, siber saldırılardan doğal afetlere, insan hatalarından teknik arızalara kadar pek çok beklenmedik riskle karşı karşıya. Bu riskler, şirketlerin en değerli varlıklarından biri olan verilerini kaybetme tehlikesini beraberinde getiriyor. Veri kaybı, sadece operasyonel aksaklıklara yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda ciddi finansal zararlara, müşteri güveninin sarsılmasına ve uzun vadede marka itibarının zedelenmesine neden olabiliyor.
Bu kritik tehditler karşısında, şirketlerin iş sürekliliğini ve veri güvenliğini sağlamak için proaktif adımlar atması büyük önem taşıyor. İşte bu noktada, kapsamlı bir felaket kurtarma planı (Disaster Recovery Plan – DRP), şirketlerin olası kriz anlarında hızla toparlanmasını, veri bütünlüğünü korumasını ve operasyonlarına kesintisiz devam etmesini sağlayan hayati bir zorunluluk olarak öne çıkıyor.
Felaket kurtarma planı neden bir zorunluluk?
Dijitalleşmenin hızla arttığı günümüz iş ortamında, şirketler için veri kaybı riski hiç olmadığı kadar yüksek. Siber saldırılar (fidye yazılımları, veri ihlalleri), doğal afetler (deprem, sel, yangın), donanım arızaları, yazılım hataları ve insan kaynaklı hatalar, her an iş sürekliliğini tehdit eden unsurlar arasında yer alıyor.
IBM ve Ponemon Institute iş birliğiyle hazırlanan Cost of a Data Breach Report 2024 verilerine göre; küresel veri ihlallerinin maliyeti 2024’te ortalama 4,88 milyon dolara ulaşarak, 2023’e göre yüzde 10 artışla şimdiye kadarki en yüksek seviyeyi ulaştı. Ayrıca kamu bulutundan kaynaklanan ihlallerin maliyeti ortalama 5,17 milyon dolar ile genel ihlaller arasında en yüksek maliyete sahip oldu. Günümüzde bir veri kaybı veya sistem kesintisi, şirketler için doğrudan ve dolaylı pek çok maliyete yol açabiliyor:
-
Finansal kayıplar: Operasyonların durması nedeniyle gelir kaybı, kurtarma çalışmaları için ek maliyetler, yasal cezalar ve tazminatlar
-
Operasyonel kesintiler: Üretim duruşları, hizmet aksaklıkları, tedarik zinciri sorunları ve müşteri memnuniyetinde düşüş
-
İtibar kaybı: Müşteri güveninin sarsılması, marka değerinin düşmesi ve uzun vadede pazar payı kaybı
-
Yasal ve regülasyonel riskler: KVKK gibi veri koruma yasalarına uyumsuzluktan kaynaklanan ağır para cezaları ve hukuki süreçler
Bu riskler göz önüne alındığında, bir felaket kurtarma planı, şirketlerin sadece verilerini değil, aynı zamanda finansal istikrarlarını ve itibarlarını da korumak için kritik bir yatırım olarak öne çıkıyor. Planlı bir yaklaşım, olası bir felaket anında iş süreçlerinin asgari kesintiyle devam etmesini sağlıyor ve şirketleri beklenmedik durumlara karşı dirençli hale getiriyor.
DT Cloud ile kesintisiz iş sürekliliği ve veri güvenliği
Felaket kurtarma ve veri koruma stratejileri, şirketlerin dijital varlıklarını güvence altına almasının temelini oluşturuyor. Cost of a Data Breach Report 2024 verilerine göre, yapay zeka destekli güvenlik ve otomasyon teknolojilerini kullanan kuruluşlar veri ihlali maliyetlerinde ortalama 2,22 milyon dolar tasarruf sağlıyor. DT Cloud, yerel ve ulusal regülasyonlara tam uyumlu, yüksek güvenlikli ve yapay zeka destekli bulut altyapısıyla şirketlere kapsamlı bir felaket kurtarma ve iş sürekliliği çözümü sunuyor.
”Dijital Türkiye’nin Yerli Bulutu” DT Cloud olarak kurumların ekonomik sürdürülebilirliği için çözümler geliştirdiklerini belirten DT Cloud Genel Müdürü Serdar Yokuş, “Türkiye’nin dört stratejik bölgesindeki yüksek güvenlikli merkezlerimizle, verilerin ülke içinde kalmasını ve hızlı kurtarmayı garanti ediyoruz. Veriler, birden fazla lokasyonda ve en az üç kopya halinde yedeklendiği için veri kaybı riski de minimize oluyor. Detaylı senaryolar ve test edilebilir planlarla, olası bir kesinti anında operasyonlara hızla geri dönülmesine imkan tanıyoruz. 7/24 siber güvenlik operasyon merkezimiz (SOC) ile sürekli tehdit izleme ve yapay zeka destekli güvenlik çözümleriyle siber saldırılara karşı proaktif savunma sağlıyoruz. KVKK ve Siber Güvenlik Kanunu gibi ulusal regülasyonlara uyumlu bir şekilde, hukuki ve finansal riskleri azaltıyoruz. Self-servis bir platform sunuyoruz, bulut yönetim platformumuz (CMP), kurtarma süreçlerinin kolayca yönetilmesine ve otomasyonuna imkan veriyor. Türkiye’deki uzman ekibimiz, felaket anında hızlı ve etkin destek sunarak kesinti süresini en aza indirgiyor.” diyerek hizmetlerini özetledi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı